Yürüyerek İstanbul 

Caferağa Medresesi İstanbul'un Fatih ilçesinde Ayasofya'nın çok yakınında bulunan Osmanlı dönemi medrese binasıdır. 1559'da Kanuni döneminde (1520-1566) Bab-üs Saade ağalarından Cafer ağa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.

Tarihi bir yapıya adım attığınız anda, taşların arasından ince bir zaman dalgası sarar bedeninizi, kendinizi tam verebilirseniz tarihin ayak seslerini duyabilirsiniz. Burada bir zamanlar yaşama dair tartışan alimlerin, ilim arayan gençlerin fısıltıları yankılanırdı. Kubbelerin altında yankılanan sesler, ezberler, birleşip gökyüzüne yükselirdi. Bu sesler, taşların arasına sinmiş, zamanla birlikte bugün bizlere taşınmıştır. Bilirsiniz ki her çatlak bir hikaye, her taş bir enerji taşır. Her çini bir sır saklar ve bu sırlar zamansız bir fısıltıyla şöyle der: Bilgi de, sanat da, inanç da faniliğin ötesindedir.

Esasında daha öncesinde medrese ilmiyle eğitimler, bununla beraber pozitif ilimlerle ilgili bu odacıklarda eğitimler verilirdi. Bugün ülkemizin yerel kültürünün, tarihsel geçmişinin sembol örneklerine, sadece mimarisinde değil, içerisinde oluşturulan turizme açık olan sembol çanak ve çömlekleriyle beraber de görüyoruz. Böylece turistler Ayasofya'nın hemen dibindeki bu bölgeye geldiklerinde, sadece tarihi bir yapıyla karşılaşmıyorlar aynı zamanda Türk kültürüne ait birçok eseri (Hat, tezhip, kara kalem, resim, minyatür, porselen boyama) eğitim verilen medrese odacıklarında satın alabiliyor ya da öğrenim görebiliyorlar.

Medresesinin taş yüzeyine dokununca, sanki zamanın içine saklanmış bir sırra dokunursunuz. Taşlar, desenler kusursuz bir uyumla birbirine bağlanır, karmaşık olduğu kadar sade, sınırsız olduğu kadar ise düzenlidir. İşte bu yalnızca bir sanat anlayışının değil, kainatın özündeki ilahi düzenin yansımasıdır.

 

Kalın sağlıcakla.

Etiketler :

Halk Kürsüsü

SON HABERLER

BU KANAL BİR HALK KÜRSÜSÜ DERNEĞİ YAYIN MECRAASIDIR.

SON HABERLER

©2024- Halk Kürsüsü